Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık Medikal Türk Dergisi’ne Anlattı!

Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık Medikal Türk Dergisi’ne Anlattı!
  • Başkanım sizi tanıyabilir miyiz?

Bendeniz Kızılay’ın 33. Umum Reisiyim. 1970 yılında Hekimhan’da doğdum. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladım. 1993 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Çeşitli devlet kuruluşlarında çalıştım, sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptım. Halen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nde Afet Tıbbı alanında doktora çalışmalarımı yürütüyorum. 

2015 yılında başlayan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcılığı görevim, 4 Nisan 2016’da gerçekleştirdiğimiz Türk Kızılay Olağan Genel Kurulu’yla Genel Başkanlık olarak devam ediyor. Kasım 2017’de gerçekleştirilen IFRC Genel Kurulu’nda ise Federasyonumuzun Avrupa Bölgesinden sorumlu Başkan Yardımcılığına seçildim.

  •  Türkiye ve dünyada insani yardım hizmetlerinde model alınan bir kuruluş Kızılay. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Yemen’de, Filistin’de, Myanmar’da, Bangladeş’te, Pakistan’da, Filipinler’de, Afganistan’da, Balkanlar’da ve dünyanın dört bir yanındaki daha birçok coğrafyada dil, din, ırk, millet, cinsiyet ayrımı gözetmeden insani yardım operasyonları yürütüyoruz.  Aslında her nerede insan ıstırabı varsa Kızılay orada olmaya çalışıyor. Bu bizim için bir zorunluluk değil, çalışma sistemimizin merkezidir. Şuanda 12 bölgedeki yani Somali, Yemen, Kudüs, Gazze, Irak, Pakistan, Bangladeş, Afganistan, KKTC, Bosna Hersek ve Bulgaristan’da bulunan daimi temsilciliklerimizle gerek söz konusu ülkelerdeki, gerekse bu ülkelere yakın coğrafyalardaki ihtiyaç sahipleri için insani yardım hizmetleri gerçekleştiriyoruz. Yine son dönemde, yurt dışı afetlere daha hızlı müdahale edebilmek için lojistik merkezler kurmaya başladık. Şu an için Irak, Bulgaristan ve Gürcistan’da lojistik merkezlerimiz bulunuyor. Sadece insani yardım olarak değil kalıcı projelerle de gittiğimiz ülkelerin refah seviyesini arttırmaya yönelik çalışmalarımız oluyor. Kızılay olarak 150 yıllık tarihimizde 150 ülkede insani yardım faaliyeti gerçekleştirirken, sadece 2018 yılında, 45 ülkedeki 7 milyon 700 bin kişiye insani yardım ulaştırdık.

Kısacası, Türk Kızılay bayrağının dalgalandığı bu coğrafyalarda bizim varlığımızın bir anlamı var. Bağışçılarımızın, destekçilerimizin ve devletimizin beklentisi de bu yönde. Değişen dünyada Türk Kızılay olarak biz de yeni kapılar aralamalıyız, uluslararası yardımları daha çok arttırmalıyız. Son yıllarda bizi gündeme daha çok taşıyan bu insani yardım çalışmaları bu düşüncenin eseri. Şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum: Türk Kızılay önümüzdeki yıllarda daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşmak için çalışacak.

 

  •  “Güney Sudan, Yemen ve Doğu Afrika’nın Umudu Ol” sloganı ile büyük bir yardım kampanyası başlattınız. Umudu ol kampanyasından biraz bahseder misiniz?

Doğu Afrika’da açlık, kıtlık, Yemen ve Güney Sudan’da ise çatışmalar nedeniyle çok büyük bir insani kriz yaşanıyor. Herhangi bir şekilde sağlık hizmeti alamayan insanlar, ciddi bir sıkıntılar çekiyor. “Güney Sudan, Yemen ve Doğu Afrika’nın Umudu Ol” sloganıyla 2017’de başlattığımız yardım kampanyamızla Yemen’e, Doğu Afrika’ya burada muhtaç olan insanlara, gemiler ve uçaklar dolusu yardım malzemesini en hızlı şekilde ulaştırdık. Düzenli olarak da Güney Sudan’a, Yemen’e ve Doğu Afrika’ya özellikle kuraklığın yoğun yaşandığı Somali, Etiyopya, Cibuti gibi ülkelere yönelik bölgede bulunan yerleşik ekiplerimizle yardım ulaştırmaya devam ediyoruz. 

 

4- Gönüllülük esasına dayalı kan bağışını artırmak için ne gibi çalışmalar yürütmektesiniz?

Kızılay olarak 2005 yılından bu yana yürüttüğümüz “Ulusal Güvenli Kan Temini” programının sonuçları bizi gururlandırıyor, umutlandırıyor, motive ediyor. 342 bin 146 ünite kan bağışının alındığı 2005 yılından bu yana çok ciddi mesafeler aldık ve 2018 yılı sonu itibariyle 2 milyon 571 bin 482 ünite kan bağışına ulaştık. Önümüzdeki birkaç yıl içinde ise ülkemizin ihtiyacı olan kanın tamamını karşılamış olacağız. Yapılanmamızı bu hedefe ulaşmak için güçlendirdik. Şu an 18 bölge kan merkezi, 67 kan bağış merkezi ve mobil kan bağışı araçlarıyla 300’ü aşkın noktada kan bağışı alımı çalışmaları yürütüyoruz. 

Sadece teknik anlamda değil insan kapasitesi anlamında da önemli mesafeler aldık. Bölge kan ve kan bağış merkezlerimizin sayısı arttıkça personel sayımızı artırdık. Kurum içi eğitimlerimizi ise günün şartlarına göre düzenledik. Ayrıca vatandaşlarımızın kan bağışına daha fazla ilgi göstermeleri, bağışta bulunmaları için tanıtım çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Tüm bunların sonucunda kan bağışı konusunda dünyanın en iyi kuruluşlarından biri olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.

Okuyucularınıza buradan bir de mesajım olacak. Yapmış olduğumuz kan bağışı tanımadığımız üç kişinin hayatını kurtarmamızı sağlayan en güzel mutluluktur. Üretilemeyen tek ilaç olan kanı vermek, bağışçısına manevi olarak tatmin sağlar. Unutmayalım ki bir gün bizimde kana ihtiyacımız olabilir. Düzenli olarak kan bağışında bulunursak ve bunu görev edinirsek ülkemizde kan ihtiyacı konusunda hiçbir sorun kalmaz. 

  •  Kan bağışının yanı sıra, kök hücre bağışını 2014 tarihinde Türk Kızılay olarak aktive ettiniz. Bu yöndeki gelişmeler nelerdir?

Kök hücre nakli tedavisi bekleyen hastalar için Sağlık Bakanlığı ile önemli bir proje olan Türkök projesini yürütüyoruz. Kan bağışında bulunan vatandaşlarımıza Türkök bünyesindeki Kemik İliği Bankası için kan örneği bağışlamak isteyip istemedikleri sorusunu yöneltiyoruz. Cevabı “evet” olan vatandaşlardan aldığımız numune kanı Sağlık Bakanlığı’nın merkezi laboratuvarlara gönderiyoruz. Şu ana kadar 444.344 hayırsever kemik iliği vericisi olmayı kabul etti. Aldığımız kök hücre örneklerinden eşleşen 1040 kişinin ise nakilleri başarılı bir şekilde gerçekleştirilerek sağlıklarına kavuşmaları sağlandı.

  • İnsani yardım konusunda hiçbir ülke ve insan gözetmeksizin yapmış olduğunuz yardımlarda yeni çalışmalarınız nelerdir?

Önümüzdeki birkaç yıl içinde Kızılay’ın dünyanın bir numaralı iyilik örgütü olmasını sağlamak istiyoruz. Bu süreçte ise birçok projeye imza atacağız. Bunlar ise şöyle: 

Plazma fraksiyonasyon hammadde tedarikçisi olunacak. Türkiye’nin ihtiyacı olan kanın yüzde 100’ü Kızılay tarafından karşılanacak.

Afet müdahale konseptinden afete hazırlığa geçilecek. Kurumsal afet müdahale kapasitesi dünya çapında artırılacak. Afetlerde beslenme/gıda güvenliğinde mükemmeliyet sağlanacak. Afet lojistiği alanında ulusal çözüm merkezi olunacak.  Etkin göç hizmeti modeli oluşturulacak. Göçü yerinde önleyici operasyon gücü oluşturulacak. Geçici koruma altındaki insanların faydalanması için uyum merkezleri açılmaya başlandı; sayıları artırılacak. Pasif yardım yaklaşımından aktif kalkındırmaya geçilecek. Dul, yetim, engelli, yaşlı ve yoksullara özgü dayanıklılığı artırıcı programlar uygulanacak.

Ülke geneline yayılmış Genç Kızılay Hareketi başlatıldı. İlköğretim müfredatına “Kızılay” dersi konulacak. Dezavantajlı bölgelerde öğrenci yurdu kapasiteleri arttırılacak. Kızılaycılık eğitimi için gençlik ve etüt merkezleri kurulacak.

Açlık ve kıtlıkla mücadele eden ülkelerde Beslenme Sağlığı Merkezleri kurulacak. Bu alanda global işbirlikleri artırılacak. Afrika kıtası ülkelerinde kullanılmak üzere “Kızılay Maması” üretilecek. Yine bu ülkelere yönelik beslenme personeli yetiştirilecek. Uluslararası Kızılay Hemşirelik ve Halk Sağlığı Okulları açılacak. Burada yetişen hemşireler Afrika ülkeleri ve benzeri durumdaki ülkelerde istihdam edilecek. Sivrisinek ısırığı ile bulaşan “sıtma” salgınını önlemeye yönelik olarak İlaçlı Cibinlik üretilecek. Riskli ülkelerde ücretsiz olarak dağıtılacak.

Ölmek üzere olan hastanın acılarını hafifleterek, onurlu ve huzurlu bir şekilde ölmesi için gerekli hizmetlerin sağlandığı Destek Evleri (Hospis) açılacak. Bu merkezler Türkiye’de ilk olacak. Hasta ve ailesine, ölüm ve yas süreçlerinde tıbbi, sosyal, psikolojik ve dini destek sağlanmış olacak.  Geriatri (Yaşlı Bakım Merkezi) merkezleri açılacak.

Kurumsal dönüşüme aracılık edecek Kızılay Akademi’nin kurulumunu tamamlayan Kızılay, yeni dönemde bu alanı güçlendirecek. 2020 Hedefleri kapsamında 2.000.000 gönüllüye ulaşılacak, gençlere daha fazla çalışma alanı yaratılacak.

 

  •  Toplumda yardımlaşmayı geliştirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?

Devletten hiçbir ad altında gelir elde etmeyen Kızılay’ın çalışmalarının etkinliği ve devamlılığı vatandaşlarımızın gönüllü bağışları ile doğru orantılıdır.  Kısacası gücümüzün kaynağı hayırseverlerimizden geliyor. Hayırseverlerin merhamet duygularının sömürülmemesi, yanlış uygulamaların önüne geçilebilmesi için büyük hassasiyet gösteriyoruz. Bunun için yardım ve bağış modelleri geliştirdik. Böylece hayırseverlerimiz yardımlarını en kolay ve faydalı şekilde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliyorlar. Şeffaflıkla yapılan bu çalışmalar sonucunda da hayırseverlerin Kızılay’a olan desteği her geçen gün artıyor. Ayrıca vatandaşlar, yaptıkları bağışların yanı sıra yürütülen yardım faaliyetlerine de gönüllü olarak destek olma imkanı buluyorlar.

Kızılay’ın sunduğu güvenli bağış yöntemlerinden birini kullanarak ihtiyaç sahiplerine yardım etmek isteyen bağışçılarımıza da bir hatırlatma yapmak isterim. Web sitemiz www.kizilay.org.tr’yi kullanarak, 168 ücretsiz çağrı hattımızı arayarak, bankalardaki Kızılay hesap numaralarını kullanarak ve şubelerimiz aracılığıyla bağışlarını güvenli bir şekilde gerçekleştirebilirler. 

Ayrıca tüm cep telefonu operatörlerinden 2868’e “BAĞIŞ” yazıp 1 SMS gönderdiğinizde de kolayca 10 TL bağışta bulunmuş oluyorsunuz.