OHSAD’ın Başarılı Başkanı: Dr. Reşat Bahat
Uzun yıllardır sağlık sektöründe çalışmalar yapıyor ve son 9 yıldır da OHSAD yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürüyor Dr. Reşat Bahat… Disiplinli ve profesyonel çalışma sistemiyle dikkatleri üzerine çeken Dr. Bahat, tecrübelerini ve sağlık sektöründeki gelişmeleri değerlendiren çok keyifli bir röportaj verdi dergimize…
Reşat Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İlk, orta ve lise eğitimimi Giresun ve Afyon’da tamamladım. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum.1993’te İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanı oldum. Halen Bahat Sağlık Grubu’nda yönetim kurulu başkanı ve İkitelli Özel Batı Bahat Hospital’da Başhekimlik yapıyorum.9 yıldır da OHSAD yönetim kurulu başkanlığı görevime devam ediyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
‘’Bütün Paydaşların Bulunduğu Türkiye’deki Tek Sağlık Kongresi’’
Geçtiğimiz günlerde OHSAD olarak Antalya’da ‘Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları’ düzenlediniz. 4 günlük bir programdı. Değerlendirmeniz nelerdir?
OHSAD bu yıl Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantılarının 8.’sini düzenledi. Öncelikle kurultayımızı onurlandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na, Sağlık Bakanlığı’ndan katılım gösteren müsteşar, başkan ve genel müdür düzeyindeki katılımcılara, SGK Başkanı ve GSS genel müdürüne bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederiz. Bütün paydaşların bir araya geldiği, Türkiye’deki tek sağlık kongresi. Bu yıl ana temamız yeni açılmakta olan şehir hastanelerinin sektöre, ülkemize ve vatandaşımıza etkilerini, sosyal güvenliğe getireceği yeni maliyetleri ve sürdürülebilir olmasını tartıştık.
‘’Daha Büyük Hastaneler Yapılması İçin Çalışmalarda Bulunacağız’’
Yakın zamanda hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?
Özel Sektör artık büyüme değil yenileme çalışması içinde. Çünkü planlama adı verilen yeni hastanelerin açılımını durdurma yöntemi ile yeni ruhsatlara ve büyümeye izin verilmiyor. Bundan sonra yeni ruhsatların yenilenmesi ve hastanelerin birleşip daha büyük hastaneler yapılması için çalışmalarda bulunacağız. Grup olarak bizim Atakent’te ruhsat taşıma yöntemiyle açacağımız yaklaşık 50 bin metrekarelik bir hastanemiz olacak. Halen kaba inşaat düzeyinde olup proje durmaksızın devam ediyor.
Sağlık sektöründe en çok ne tür talepler oluyor?
Sağlık sektörünün ana görevi hastaları sağlıklı kılmak ve gelişecek hastalıklardan korumaktır. Ama sağlık sektöründen talepler; çalışanların talepleri, kamunun talepleri, siyasetçilerin talepleri, hastaların talepleri, tedarikçilerin talepleri gibi çok sınırsız sayıda. Sektörün kamudan talebini tartışırsak en büyük talebimiz güncelleştirilmiş, uygulanabilir, maliyet esaslı fiyatlarla çalışmak, ihtiyaç duyduğumuz branşlarda ve hekim ilavesine müsaade edilmesidir.
Sağlık sektörünün son 10 yılını düşündüğümüz zaman günümüze kadar gelen süreçte neler değişti?
Türkiye’de son 15 yılda en çok değişen sektör sağlık sektörüdür. Gelişmelerin hemen tamamına yakınını hasta ve kamu menfaati yönünde olduğunu sevinerek belirtmek istiyorum. Sürdürülebilir olma konusundaki endişelerimiz, son 5 yılda 130’dan fazla özel hastanenin kapanmasıyla gözler önüne serilmiştir. Sağlık sektöründe profesyonellerin ve hastane sahipliklerinin mutlu olmadığı bir düzende vatandaşın mutluluğu kalıcı olamaz.
Son yıllarda özel hastaneleri çok fazla görmeye başladık. Hatta uluslararası olarak ülkemiz bir marka olma yolunda ilerliyor. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Türkiye son 10 yılda dünya çapında sağlık markaları çıkarttı ve yine son 10 yılda büyük fonlar ve yabancı sağlık yatırımcısı sektöre yatırım yaptı. Bu büyüme sağlık sektöründe, Sağlık Turizminin 2.5 milyon dolara kadar çıkmasına sebep oldu. Özel Hastaneler Türkiye’deki ortalama sağlık yükünün yaklaşık %30’unu karşılıyor. Yılda 100 milyon insanı muayene ediyor, 10 milyon insanı da yatış ve ameliyatla sağlığına kavuşturuyor. Bu büyüklük Özel Sağlık Sektörünü Türkiye için vazgeçilmez çözüm ortaklarından birisi haline getirmiştir.
‘’Medikal Sektörünün Daha Çok İhracat Yapması Gerek’’
Sağlık sektörü medikal ihtiyaçlar alanında da büyük gelişim gösterdi. Sizce yeterli mi?
Medikal sektörün sağlık sektörü ile beraber gelişim gösterdiğini ve bir sürü ürünün artık ülkemizde üretildiğini gördüğümü iftiharla söylemeliyim. Tabi ki her ürünün bir gelişim evresi vardır. O mükemmele çıkana kadar sektörümüzün yerli yatırımcımıza anlayış göstermesini ve yardımcı olmasını tavsiye ediyorum. Türkiye’de üretilen her ürünün bir vatandaşımıza iş imkanı olarak döndüğünü, özellikle satın alma birimlerine hatırlatmak zorundayım. Medikal sektörünün daha çok ihracat yapıp ülkemize daha çok döviz getirmesini ve bunun için sıkıntılarının kamu tarafından çok dikkate alınmasını önermekteyiz.
Yapılan yatırımların artması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Türkiye’nin ticari büyüklüğüne medikal malzeme üretiminde %1’e varamayan büyüklük yakışmamaktadır. Bunun hızla yükselmesini ve ilk 10’a girmesini istiyoruz.
‘’Sektörümüz Nefes Gibidir’’
Sektörün en büyük eksikliği sizce nedir?
Sağlık alanında yapılan her yatırım geleceğe ve insanımıza yapılan yatırımdır. Türkiye genç nüfusuyla Avrupa’nın sağlıktaki can simidi olacaktır. Yine müslüman kimliğiyle 1.5 milyon vatandaşın her zaman ilk tercihidir.Bu vizyonla sağlık yatırımlarının özel ya da kamu planlamasında çok ciddi faydalar görmekteyiz. Sağlık sektörünün en büyük eksikliği, sağlıklı vatandaşa kendisini anlatamamasıdır. Hasta olduklarında kısa sürede iyileşip yapılanı unutmasıdır. Sektörümüz nefes gibidir. Olduğunda ak olmadığında dayanılmazdır.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Siyaset, vatandaşın istemesiyle ya da vatandaşın mağduriyetiyle problemlere çözüm getirir. Vatandaş hasta veya mağdur olmadan sağlık sistemini daha fazla siyasetçiyle tartışmalı, sağlıklıyken ödeyeceği, hastayken bakılacağı bir sistemin kurulması için siyaseti zorlamalıdır. Tek bir ödeyici kurum olan SGK sadece bir GSS Genel Müdürlüğü aracılığıyla sağlığın ödeme planının oluşturulmasına imkan sağlamaz. Başka ödeme birimleri, ek kaynak mutlaka düşünülmeli ve bulunmalıdır. Kamunun da ödeme gücü olan vatandaşı daha fazla para ödeyerek, hızlı bir şekilde hizmet almasına engel olacak uygulamalardan vazgeçmesini sektörümüzün gelişmesi açısından doğru bulmaktayız.