Op. Dr. Suat Karataş: "Son yıllarda giderek artan estetik eğilim, genital estetik işlem sayısında da artışa neden olmuştur"
- Jinekoloji denince aklımıza sıklıkla kadın hastalıkları ve doğum geliyor. Fakat siz genital estetik adında bi’ operasyon da gerçekleştiriyorsunuz, peki genital estetik nedir?
Kadınlarda, genital bölge olan dış dudak (labium majus), iç dudak (abium minus), vajina, klitoris ve perinenin (anüs ile vajina arası kalan bölge) dış görüntüsünü düzeltmek, güzelleştirmek veya değiştirmek için uygulanan bütün estetik işlemlere verilen genel addır. Kişinin 18 yaşını doldurmuş olması ve psikojenik yönden sağlıklı olması gerekmektedir.
- Genital estetik neden tercih ediliyor?
Son yıllarda giderek artan estetik eğilim, genital estetik işlem sayısında da artışa neden olmuştur. Bunun sebebi de kişilerin cinsel eğitim ve genital anatomi konusunda bilinçlenmeye başlamasıyla birlikte, doğuştan iç dudak büyüklüğünün sebep olduğu idrar yapma sorunları, ilişki sırasında ya da kıyafet giyerken yaşanan problemler, obezite cerrahisi sonrası hızlı kilo kayıpları ile dış dudaklarda sarkma, doğumlara bağlı ya da doğuştan bağ doku sorunları, ileri yaşlarda vajende oluşan genişlemeler sonrası oluşan cinsel fonksiyon sorunları, doğum sırasında dış görünüşte meydana gelen estetik kötü görünüm nedeniyle genital estetik müdahaleler tercih edilmeye başlanmıştır. Ülkemizde yapılan kızlık zarı tamiri (hymenoplasti) de estetik işlemlerin altında yer alıp, evlilik öncesi dönemde tercih edilmektedir.
- Genital estetiği tercih eden kitleyi tanımlar mısınız?
Genelde estetik görünüme önem veren genç yaş grubu (20-35 yaş arası) olmakla beraber, doğum sonrası vajen ve dudaklardaki kötü görünüm ve cinsel sorunlar nedeniyle 40 yaş ve üstü grupta da genital estetik tercih edilmektedir. Sıklıkla iç dudak estetiği yapılmakla birlikte, iç dudak estetiği ile vajinal estetik kombine olarak da yapılmaktadır.
- Genital estetiğin riskleri var mıdır?
Ameliyatın sonuçları genelde başarılı olup, iyileşme sonrası hastalar eski kötü görünümden kurtulduğu için psikolojik olarak kendilerini çok daha iyi durumda hissetmektedirler, sıkı kıyafetleri rahatlıkla giyebilmekte, ilişki sırasında daha rahat etmektedirler.
Ameliyat sonrası sık olmamakla birlikte dudakta kan birikimine bağlı şişme, cerrahiye bağlı ödem, ameliyat sonrası dudak bölgesinde ağrı sık olmamakla birlikte yaşanan durumlardır. Kişide enfeksiyon gelişimi olursa da iyileşme tamamlandıktan sonra kötü görünüm nedenli revizyon (yeniden işlem) gerekliliği olabilmektedir.
- Kadınlarda miyom, polip tedavisi ve ameliyatları konusundaki deneyiminiz bilinmekte, bu konuda öneriniz nedir?
Miyom ve rahim içi polipleri kadınlarda sık görülen patolojiler olup, her miyom ve polip ameliyat gerektirmez, ameliyat gerekecekse de bu konuda deneyimli bir hekim tarafından uygun vakalarda öncelikle endoskopik cerrahi (Laparoskopi veya Histeroskopi) tercih edilmeli, açık cerrahi gereklilik halinde uygulanmalıdır.
- Sağlıklı bir yaşam için kadınlarımız jinekolojik muayenelere kaç yaşında başlamalı?
İdeal olan genç kızlarda ilk adet başlangıcı ile birlikte menopoz dönemi sonrasını da içine alan süre boyunca yıllık muayene olmalarıdır, pratikte bu her zaman mümkün olmadığı için cinsel yaşam başladıktan sonra yıllık muayene ve servikal smear (rahim ağzı kanseri tarama metodu) taramalarını kesinlikle ihmal etmemeliler.
- En sık gördüğünüz jinekolojik hastalıklar nelerdir? Bunların görülme sıklığını nasıl azaltabiliriz?
Kadın hastalıkları ve doğum polikliniklerinde en sık gördüğümüz sorunlar yaşa bağlı değişmekle birlikte, gebelik ve sorunlarını saymazsak; akut veya kronik vajinal enfeksiyonlar, adet düzensizlikleri, miyom, polip ,yumurtalık kistleri, bartholin bezi kisti, absesi, HPV enfeksiyonuna bağlı siğil, rahim ağzında yara ve rahim ağzı kanseri öncesi patolojiler, idrar yolu sorunları, mesane, rahim sarkmaları, idrar kaçırma, cinsel fonksiyon bozuklukları, genital estetik istemi ve daha az sıklıkla; rahim, rahim ağzı, yumurtalık ve genital dudak ve vajen kanseri görülmekte. Bunların erken tanısı ve tedavisi için anormal akıntı, adet düzeninde bozulma, yeni başlayan karın-kasık ağrısı, karın şişliği, idrarda kanama, sızı, adet dışı kanama, ilişki sonrası vajinal kanama, yeni başlayan kokulu, kaşıntılı akıntı, kronik adet sancısı ve ilişkide ağrı olduğunda yıllık kadın doğum muayenesi olarak riskleri azaltmak mümkün. Tabii günlük sıvı tüketimi de 3 litre tutmalı, karbonhidrat ve rafine şeker tarzı beslenmeden uzaklaşılmalı, probiyotik ve antioksidan beslenme tarzını benimsenmeli, tek eşli cinsel yaşam sürülmelidir.
- Peki Türkiye’de jinekolojinin handikapları sizce nelerdir?
Sağlık sektöründe hekime uygulanan şiddet, gereksiz açılan malpraktis davaları ve de en önemlisi hekimlerin hakettiği kazançları alamaması jinekoloji alanında da beyin göçüne sebep olmuştur, bu da mezun hekimlerin jinekoloji ve obstetri bölümünü tercih etmemelerine zemin hazırlamıştır. 10 yıl önce tıpta uzmanlık sınavında en başarılı hekimler jinekoloji uzmanlığını tercih ederken, şimdi sınavda en başarısız, idealist olmayan hekimler mecburen jinekolojiyi tercih eder durumdadır. Hekimlerin ve de jinekolojinin hakettiği yer ve konum verilmeli, bunun önüne acilen geçilmelidir.