Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak Medikal Türk Dergisi'ne Anlattı!
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak Medikal Türk Dergisi'nde pandemi süreci değerlendirdi.
- Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1978-1979 öğrenim yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne başladım. Üniversite yıllarım boyunca çok sayıda öğrenci derneği çalışmalarına katıldım. 1984 yılında mezun oldum ve aynı yıl Adana’da serbest eczacılık yapmaya başladım. Adana Eczacı Odası’nda aktif olarak meslek siyaseti yürüttüm; hem yönetim kurulu üyeliği hem de oda başkanlığı görevlerinde bulundum. 2003-2005 yılları arasında Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti II. Başkanlığı, 2005-2007 yılları arasında Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreterliği görevlerinde yer aldım. 2007 yılından bu yana da Türk Eczacıları birliği Başkanı olarak mesleğimiz, meslektaşlarımız için çalışmalarımı meslektaşlarımla birlikte, örgütlü bir şekilde yürütüyorum. Ecz. Füsun Çolak ile evliyim, Sarp ve Ateş adında iki oğlumuz var.
- Pandemi ürecinde vatandaşlarımızın maskeye ulaşma sürecinde sıkıntılar yaşandı. Güncel durumda maske satışları hakkında düşünceleriniz nelerdir?
COVID-19 pandemisinin tüm dünyaya etkisi altına alması ile birlikte vatandaşlar kendi önlemlerini almaya devam ediyor. Bu noktada kullanımı pek çok yerde zorunlu olan maskeler, koruyucu tedbirlerde ön plana çıktı. Ancak burada maskeler doğru yerde üretilmedikleri, doğru şekilde kullanılmadıkları, doğru şekilde imha edilmedikleri takdirde virüsün kendisi kadar zararlı başka sonuçlara sebep oluyor.
Maskeler tıbbi ürünlerdir, aksesuar değildir. Bu unutulmamalı. Geldiğimiz noktada, hemen her yerde denetime tabi olmayan, doğru ve hijyenik şekilde sunulmayan maskelerin satışına rastlanıyor. Maskenin tek tek satılması, elden ele dolaşması, başka yerlerle temas etmesi gibi durumlar, koronavirüs dışında diğer enfeksiyon hastalıkları açısından da risk oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nun Ürün Takip Sistemi’ne (ÜTS) kayıtlı firmaların ürettiği maskeleri kullanmak son derece önemlidir. Eczanelerimizde satılan tüm maskelerin denetime tabi tutulduğu unutulmamalı.
Kullanılan maskelerin doğru şekilde imhası da son derece önemlidir. Mümkün mertebe tıbbi atık kutuları kullanılmalı, çevrede bunlardan bulunmuyorsa da bir poşete konularak çöpe atılmalıdır.
- İlaç Fiyat Kararnamesi’nin 2008 yılından bu yana değişikliğe uğramadı. Bu durum eczacıları nasıl etkiliyor?
Türk Eczacıları Birliği olarak önemli bir konu da kısaca İlaç Fiyat Kararnamesi dediğimiz Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar. 2007 yılından bu yana İlaç Fiyat Kararnamesi ve ilgili tebliğde eczane kâr oranları ve kademelerin iyileştirilmesi noktasında önemli bir değişiklik yapılmadı. Yıllardır ekonomik anlamda sıkıntılar yaşayan eczanelerimiz COVID-19 pandemisi ile birlikte daha büyük ölçüde ekonomik daralma ile yüz yüze geldi. Eczanelerimizin finansal sürdürülebilirliği adına, eczacılarımızın ekonomik kaygılardan uzak nitelikli ve kesintisiz ilaç–sağlık danışmanlığı hizmeti verebilmesi adına İlaç Fiyat Kararnamesi’nde düzenleme yapılması elzem. O nedenle Sağlık Bakanlığımızdan İlaç Fiyat Kararnamesi’ni acilen güncellenmesi hususunda beklenti içerisindeyiz.
- Koronavirüs nedeniyle biz birçok eczacımızı siz ise meslektaşlarınızı kaybettiniz. Bu üzücü kayıpların yaşanmaması için önerileriniz ve talepleriniz nelerdir?
COVID-19 pandemisi hepimizin hayatını derinden etkiledi. Sağlık çalışanları bu sürecin kahramanları oldu. Üzülerek ifade etmeliyim ki pandemi mücadelesinde eczacılarımızı, eczane çalışanlarımızı kaybettik. Bir kez daha rahmetle anıyor, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Eczacılar olarak bizler COVID-19 pandemisine karşı en baştan itibaren ön saflarda mücadele yürüterek, önemli bir kamu sağlık hizmeti görevi üstlendik. Hem sağlık sisteminin yükünü hafifletmede hem de hastalardaki bulaş riskini azaltmada göz ardı edilemeyecek bir işlev gördük. Türkiye’nin her yerinde kesintisiz ilaç ve sağlık danışmanlığı veren arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Konuya ilişkin talep ve önerilerimizi pandeminin ilk gümlerinden bu yana her fırsatta dile getirdiğimizi ifade etmek isterim. Sizlerin nezdinde de tekrarlayacak olursam:
- Salgının yükü sağlık çalışanlarının üzerinde. Tüm sağlık çalışanları ile birlikte eczacılarımızın ve eczane çalışanlarımızın da düzenli aralıklarla testten geçirilmesini talep ediyoruz.
- Grip aşıları bildiğiniz üzere yalnızca riskli gruba yapılıyor. Sağlık çalışanlarının da bu gruba dahil edilmesini talep ediyoruz.
- Eczanelerimize ve eczane çalışanlarımıza ücretsiz koruyucu ekipman sağlanması için acilen destek bekliyoruz.
- Eczanelerimizde bulaş riski çok yüksek. Kağıt reçeteler bu riskin artmasına sebep oluyor. Kağıt ortamda düzenlenen reçetelerin tamamen kaldırılarak elektronik reçete sistemine geçilmesini istiyoruz
- Kamudaki eczacılarımızın tüm diğer sağlık çalışanları ile aynı şartlarda gözetilmesini ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyoruz.
- Bilim Kurulu’nda Türk Eczacıları Birliği’nin temsiliyetinin sağlanmasını istiyoruz.
- Bunun yanında yerel ölçekli pandemi kurullarının tamamında eczacı odası başkanlarımızın yer almasını talep ediyoruz.